30 Kasım 2016 Çarşamba

Iris MURDOCH - Deniz Deniz



   İrlandalı anne ve İngiliz bir babanın çocuğu olarak 1919 yılında dünyaya gelen Murdoch, klasik edebiyat, felsefe eğitimi almış, 1999 da alzheimer hastası olarak ölmüştür.
 
   Türkçeye Melekler Zamanı, Rüya Tabirleri, Kara Prens, Ağ, Kesik Bir Baş, İkilem, Ateş ve Güneş, İyinin Egemenliği, Ateş ve Güneş Platon Sanatçıları Niçin Dışladı?, Edebiyatta ve Felsefede Varoluşçular ve Mistikler gibi kitapları çevrilmiştir.
 
   Deniz Deniz' in kahtamanı ünlü bir tiyatrocu olan Charles Arrowby. İnzivaya çekildiği sahiledki evinde geçmişini yazmak istemektedir.
 Bu süreçte yaşadığı ikilem, gerginlik, eski gençlik aşkını sabit fikir haline getirmesi ve bunları okurken de okuru  evlilik, ikili ilişkiler, doğrular ve yanlışları sorgulama sarmalına sokuyor. Romanın sonunu sizin düşünceleriniz belirliyor. 

   Ayrıntı Yayınlarından Nuray Önoğlu çevirisiyle yayınlanan roman iyi ki okudum dediğim romanlardan. Felsefeden  de  hoşlanıyorsanız, hiç kaçırmayın Deniz Deniz'i. 


   Keyifli Okumalar...


******


Kitaptan Alıntılar :


  Sanırım cinselliği fazla merak etmezdik. İkimiz birdik ve sadece bu önemliydi. Cennette yaşıyorduk. Düğünçiçeği tarlalarında, demiryolu köprülerinin yanında, kanalların kıyısında, toplu konutları bekleyen boş arazilerde uzanıp yatmak için bisikletlerimize binip kaçardık. Yaşadığımız yer çoktan  banliyö olmuş kırsaldaydı ama bizim için  Cennet Bahçesi kadar güzel ve anlamlıydı.  Hartley entelektüel  yahut kitap kurdu bir kız değildi, masumların bilgeliğine sahipti ve bizimki melekler arası sohbetti.  (S. 98 )


 
  



23 Kasım 2016 Çarşamba

Jean-Philippe TOUSSAINT - Mösyö




  Jean-Philippe  TOUSSAINT 1957 Brüksel doğumlu, Sanat Tarihi eğitimi almış.  Banyo ve Fotoğraf Makinesi kitapları da dilimize çevrilmiştir. Henüz okumadığım yazarları tanıma isteğiyle edindim bu kısa romanı.
 
  Ayrıntı Yayınlarından yayınlanan roman 78 sayfa. Yazarın okuduğum ilk kitabı.

  Romanın kahramanı Mösyö'nün sakinliği, olaysız yaşama isteği, kendi döngüsünden çıkmak istememesi okuru da sarıyor adeta. Daha önce sizlerle paylaştığım Roman Graf'ın Bay Blanc adlı romanını, Bay Blanc' ı anımsattı bana. Kitabın arka kapak yazısında da Mösyö'nün çağdaş Oblomov'u çağrıştırdığına değinilmiştir.

Sıkılmadan, yorulmadan okuyabilirsiniz.

 Keyifli okumalar..


******


Kitaptan alıntılar :


 Mösyö, Paul Guth gibi ideal bir damat imajıydı.

 Yine de nişanlısıyla ilişkileri koptuktan sonra  Parain'ler onu evlerinde tutmaktan biraz tedirginlik duyuyor olmalıydılar. Doğruyu söylemek gerekirse Mösyö'nün nişanlısıyla aralarının neden bozulduğu konusunda bir fikri yoktu. Gerçekte bu işi pek iyi takip ettiği söylenemezdi. Anımsadığı tek şey kendisine yapılan sitemlerin haddi hesabı kalmamış olmasıydı. ( s. 21 )


  Şu anda Mösyö'nün etrafında karanlık basmış gibiydi. Sandalyesinin üzerinde başı arkaya kaykılmış bir halde hareketsiz durmakta olan  Mösyö, ruhu ufkun eğriliklerine  doğru gerilmiş bir halde yeni baştan gözlerini gökyüzünün enginliğine çevirdi. Bütün gece, gökyüzünün derinlikleri aydınlanıncaya kadar, sakin sakin soluyarak, uzakta, evrenin belleğinde, gezinip durdu. Orada dinginliğe ulaştığında, Mösyö'nün aklında hiçbir düşünce kımıldamaz odu. Aklı dünya idi, görüşmeye çağırdığı dünya.
 
Evet. Mösyö biraz sonra sıkılacaktı.  ( s.67 )






16 Kasım 2016 Çarşamba

Pelin BUZLUK - En Eski Yüz

                                               


  Kasım ayında En Eski Yüz dışında Jean- Philippe Toussaint'ın Mösyö ve Irıs Murdoch'un Deniz Deniz adlı romanlarını okudum. Deniz Deniz'in hacimli ve sürükleyici olması da paylaşımımı geciktirmeme neden oldu diyebilirim!

  Çok güzel bir öykü kitabı ile başlamak istedim.

  En Eski Yüz 1984 doğumlu yazarın son öykü kitabı. İzmir'deki Yerdeniz Kitapçısında düzenlenen imza ve söyleşi gününden edindiğim imzalı kitaplarımdan biri. Yazarın notu ve imzası kitaplarımı taçlandırıyor adeta.Yerdeniz Kitapçısının sevgili sahiplerine teşekkür ediyorum, imzalı kitaplarımı bana ulaştırdıkları için..

  Pelin BUZLUK, ilk öykü kitabı Deli Bal ile 2010 Yaşar Nabi Nayır Öykü Ödülünü, ikinci öykü kitabi Kanatları Ölü Açıklığında ile de, 2012 Selçuk Baran Öykü Ödülünü almış. 

 Yazarın ilk okuğum kitabı. İletişim Yayınlarından yayınlanan  En eski Yüz'de on bir öykü var ve seksen dört sayfa. Öyküler çok etkileyici. Bazı öykülerini iki kez okudum, öyküler arasında uzun uzun soluklandım. Su İşi, Tozlu Cennet, Dördüncü, diğerleri..

  Bence okunmalı..
 
  Keyifli okumalar..


  ******


  Kitaptan Alıntılar:


  Bütün lise yaşamıma sinmiş bir aşk acısıydı. Aşk sözcüğünü keşfetmemiş olmayı yeğlerdim. Adına aşk dediğimizde anonimleşiyordu, herkesin anlattığıyla bir oluyordu. yeni sözcükler arıyordum, ''Yıldız yitimi'' diyordum mesela. Onulmaz bir mutsuzluk sinmişti evimize, odama,  yatağıma, okul yoluna...   ( Tozlu Cennet adlı öyküden.. s.21 )


  Gözlerim yaşlarla yanıyordu, yüzümü göğe kaldırdım. Bir an kaldım öyle. Cisilti iyi geldi. Sonra etrafı kollayıp yolun yürümeye uygun yanını araştırdım. Bir girintide gürültüyle itişip kakışan grubu sessizce geçtim. İçlerinden biri arkamdan laf attı. Hızlandım. Burnuna dayadığı şişip inen poşetle yaklaşan çocuğun  yanından göğsümde çarpıntılarla yürüdüm.  Bir şeycik olmayacak, diyordum kendime. Bir tek atacağım, o kadar. Diğer meyhaneye varmak üzereydim işte. ( Dördüncü adlı öyküden.. s.26 )