12 Ekim 2014 Pazar

Ahmet BÜKE - Yüklük




Ahmet BÜKE 1997 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat bölümünden mezun olmuştur. Ölümsüz Öyküler Yayımevinin düzenlediği "Xasiork 2002 Kısa Öykü Yarışması"nda “Kayıp Dua Kitabı” isimli hikâyesi birincilik ödülü, 2008'de "Alnı Mavide" ile Oğuz Atay Öykü Ödülü'nü, 2011'de Kumrunun Gördüğü adlı kitabı ile Sait faik Hikaye Armağanını almıştır.

  Yazarın ''Kumrunun Gördüğü'' adlı kitabını daha önce okumuştum. Ahmet BÜKE'nin yalın dili, anlatımı okumayı kolaylaştırırken kendine özgü anlatımı ise çarpıcı.
 İyi yazarların öykülerini okumak  da ayrı bir keyif.

  Can Yayınları tarafından Nisan 2014 te yayımlanan kitap, 87 sayfa. Kitap hal ve bakiye adlı iki ayrı bölümden oluşuyor. Öyküler kısa ve okunası, tavsiye ederim...


******


Kitaptan Alıntılar:


''Aliye yürüdü sokakta.'' 
Saçlarını omzuna bırakmış, çiçekli eteği dizlerinde. Beyaz, hafif topuklu, tokası goncadan ayakkabıları var.
  Aliye annem olacak daha sonra. Daha birkaç yıl var. Ama şimdiden geçiyor fırının önünden. İçeriden ekmek ve hamur kokuları geliyor. Beyaz esintili. Usulca bakıyor pencerenin ardındakiateşe ve terli karartılara.
  ''Aliye yine geçiyor..''            ( Ben Nasıl Geldim Şu Dünyaya s.39 )



''Korkarsan deli gibi sarılırsın hayata. Kaybetmemek için daha çok seversin. Sevdikçe için ona geçer. Lehimler seni hayat... Eğer öykü bitecek diye korkarsan daha çok yazarsın. Geceleri uyanıp ter içinde düşünürsün. Öykünün ham halini biliyorsun değil mi?''   (Dostumuz Yaşamasız, Kömürümüz Kara s.70)






 

1 yorum: