3 Eylül 2014 Çarşamba

Yekta KOPAN - Bir De Baktım Yoksun




Aralık 2013 te Yekta KOPAN'ın ''Aile Çay Bahçesi'' adlı romanını tanıtmıştım, bu kez de  çifte ödüllü öykü kitabını paylaşıyorum sizlerle.

Yekta KOPAN, 1968 doğumlu. 2002'de Aşk Mutfağından Yalnızlık Tarifleriyle Sait Faik Hikaye Armağanı, Karbon Kopya Dünya Kitap ile 2007 Yılın Telif Kitabı Ödülü, 2010 yılnda ise Bir de Baktım Yoksun ile de Yunus Nadi Öykü Ödülü ve Haldun Taner Öykü Ödülü'nü almıştır.

Genellikle roman okumayı tercih ediyoruz, benim öykülerle yakınlaşmam da çok eskilere dayanmıyor. Ancak güzel kaleme alınan öyküleri ard arda okudukça  öykü kitaplarını elimden bırakamaz oldum.

Öykü okumayı sevmiyorum diyenlere sesleniyorum; ön yargınızı kırmak için '' Bir De Baktım Yoksun'' yerinde bir seçim olur, benden söylemesi!

Elimdeki Can Yayınları tarafından yayımlanmış, Nisan 2013 - 14. baskısı ve 163 sayfa.

 İçindeki öyküler;  Sarmaşık, Portobello 22, Kırmızı, Battaniye, Kertenkele, İyi Uykular.
 Ben en çok  Sarmaşık ve İyi Uykular adlı öyküleri sevdim.

İyi Okumalar...


******


Kitaptan Alıntılar :



Acının insan ruhuna yayılması için ne kadar zaman geçtiğini o anda anladım.1,2,3,4...Bende de yoktu o cesaret... 8,9,10... Hiç olmadı...12,13...Ayrılma kararını veren Melek oldu... 16,17,18 Ayrılmak istedi, beni ikna etmeye çalıştı, gözyaşlarıma göğüs gerdi, benimle ağladı, daha önce boşanmış olan arkadaşlarıyla yemeğe çıkmamı sağladı, yayınevinden benim için izin aldı, tatile çıkmam için baskı yaptı, ailesiyle konuştu, avukat ayarladı, boşanma terapistinin seans ücretini ödedi... 32,33,34...en sonunda bir not bırakıp gitti... 41,42,43... ve bitti... 50.
Elli saniyelik bir şeydi.   ( Sarmaşık adlı öyküden. s.35 )


Yavaşça ayağa kalktım. Üstümü başımı silktim. Mahcubiyet duygusuyla büyütülmüş bütün evletler gibi sağa sola baktım. kendi kendime konuştuğumu, yerlerde yuvarlandığımı bir gören olmamıştı. Birkaç dakika olduğum yerde kaldım. Korku ve rahatlama iki yakın arkadaş olmuş, aklımın koridorlarında birdirbir oynuyorlardı.  (Sarmaşık adlı öyküden. s 42 )


Ben uğruna hayat adanan bir insan olmanın yüküyle geldim sınıfınıza öğretmenim. Babamın da adı yok de. O kadar sessizdir ki bir adı olup olmadığını öğrenemedik. Konuşmaz benim babam. Mutluyum demez. Mutsuzum demez. Evlilik teklifi de, boşanma teklifi de annemden gelmiş öğretmenim, işte öylesine suskundur babam. Yanlış anlamayın, ikisini de çok seviyorum ama bir sır vereyim mi, bu onların başarısı değil. Ben sevgi dolu bir insan olmayı kendi kendime öğrendim öğretmenim: Dürüstüm-anlayışlıyım-akıllıyım-yasam insanları sevmek- umut vermektir- varlığım kendime armağan olsun.   ( Battaniye adlı öyküden. s.118-119 )




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder