5 Mart 2014 Çarşamba

Aziz NESİN - Bir Tutam Aydınlık




Aziz Nesin'in hatırlamak, hatırlatmak istedim. Ürettiği o kadar çok eser var ki, kitaplığımda eski kitapları karıştırırken, 1994 basımı ''Bir Tutam Aydınlık'ı'' seçip bölüm başlıklarına bakınca, hele hele okumaya başlayınca tam anlamıyla şok oldum! 
İleri görüşlü, objektif bir yazar-aydın olmak böyle bir şey işte. Yıllar önce önce yaşananlara dair yazarken yaptığı ironi ne kadar da günümüzde ülkemizde yaşananların aynı!

Ben kitaptaki bazı başlıkları yazmak istiyorum;

* Atatürk ve Atatürkçülük Üstüne,
*Gericilik, Yobazlık, Bağnazlık, ve Köktencilik Üstüne Uyarılar,
*Toplum, Demokrasi, Devlet  ve Burjuvalar Üstüne,
*Düşünmek Üstüne Düşünmek,
*Büyük Sermaye ve Basın Üstüne,
*Ordu ve Silah Üstüne......
Tabii her başlık altında da birbirinden ilginç satırbaşları ve açıklamalar var.

Aziz Nesin, 1915 Heybelida doğumlu olup, 1995 te vefat etmiştir. Mizah, kısa öykü, tiyatro ve şiir dalında pek çok eser vermiş, eserleri yabancı dillere en çok çevrilen dördüncü yazarımızdır.
Ankara Uluslararası Film Festivalinde ''Aziz Nesin Emek Ödülü'' verilmektedir.

Aziz Nesin'in bıraktığı en büyük eseri bence 1973 yılında kurduğu ''Aziz Nesin Vakfı'dır.'' İlkokul çağına girmemiş ya da yeni girmiş çocukların velilerinin onayıyla vakıf tarafından eğitilip ayakları üzerinde durabilecek hale gelene kadar yetiştirilmektedir. 

Ustaya saygıyla...


Kitaptan alıntılar:


******


Türkiye Cumhuriyeti'nde fetva veren Şeyhülislam makamı resmen kaldırılmıştır. Ancak Diyanet İşleri Başkanlığı dinsel konularda hükumete tavsiyelerde bulunarak, hükumet kararlarında etkili olmaktadır ki, bu da bir anlama dolaylı ve örtülü fetva demektir. Nitekim, ''Şeytan Ayetleri'' kitabının Türkiye'ye girmesine  hükumetin yasak kararnamesi, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın tavsiyesi üzerine olmuştur. (s.47 )


 Düşünmüyoruz, düşünemiyoruz. Çünkü düşünmesini bilmiyoruz.

Türklerin yüzde altmışı aptaldır,dedim diye aleyhime sekiz-on yerde birden dava açıldığı gibi, şimdi de düşünmüyoruz dediğim için kendilerini düşünüyor, hatta düşünür sananlar beni sakın dava etmesinler. Aptal dedim diye dava dava açıldığı zaman ağır ceza mahkemesinde yargıca söylemiştim:
-Efendim, bu dava sonunda aklanırsam, bir milletin yüzde altmışının aptal olduğu mahkeme kararıyla saptanmış olacak. Beni dava edenler yoksa bunu mu istiyorlar?
Nitekim aklandım. Beni dava edenler şimdi, düşünmesini biliyorlarsa, düşünüp dursunlar bakalım, yüzde altmışa mı, yüzde kırka mı girdiklerini. (s.119 )




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder