15 Şubat 2014 Cumartesi

Paulo COELHO - On Bir Dakika



Okuyacağım kitapları seçerken kendime göre araştırıyor, farklı farklı listeler oluşturuyorum  öncelikle. Ödüllü yazarlar, farklı ülkelerin edebiyatlarından örnekler, klasikler, merak ettiklerim, yeni yazarlar, ölmeden önce okumamız gerekenler(!) gibi...

İşte On Bir Dakika'yı da ölmeden önce okumamız önerildiği (!) -ve tabiiki P. Coelho romanı- olduğu için alıp okudum. Sanırım fazla beklentiye girerek okuduğum için de hayal kırıklığına uğradım!

Romanın kahramanı Maria aşka, yoksulluğa ve Brezilya'ya veda ederek daha özgür ve zengin olmak amacıyla İsviçre'ye gelir. Önce dansçı olarak, daha sonra da fahişelik yaparak yaşamaya başlar. Bir yandan da yaşadıklarını günlüğüne yazar. İsteyerek yaptığı iş sebebiyle aşkı, utancı, cesareti, acıyı, zenginliği deneyimler.

Ben, yazarın roman kahramanının iç dünyasını daha derin  yansıtıp psikolojik analizlerde de bulunabileceğini ummuşken, beklentimden daha yüzeysel bir kurgu ve anlatımla karşılaştığım için sizlere bu kitabı okumanızı öneremeyeceğim maalesef. P. Coelho nun her yazdığını okumalıyım diye düşünenler okusun ama ''ölmeden önce okumamız gereken'' kitaplardan biri değil bence.
Takdir sizlerin...

Can yayınları tarafından yayımlanan roman, 242 sayfa.

******


Kitaptan Alıntılar: 


O bir erkek. Bir sanatçı. Şunu biliyor olmalı, insanoğlunun amacı mutlak aşkı anlamaktır. Aşk başkasında değil, kendimizdedir; onu biz uyandırırız. ama uyanması için, bir başkasına ihtiyaç duyarız. Evren, sadece heyecanlarımızı paylaşacak biri olduğunda anlam kazanır. ( s.114 )


Hayat bazen çok cimridir: İnsanın yeni bir duygu tatmaksızın, günler, haftalar, aylar, hatta yıllar geçirdiği olur. Sonra, bir kapıyı bir kere açınca -Maria'nın Ralf Hart'la yaşadığı buydu-, ortaya çıkan boşluğa adeta bir çığ iner. Bir an hiçbir şeyiniz yoktur, bir sonraki an, kabul edebileceğinizden fazlasına sahipsinizdir. (s.134 )


Bir kadının kendisiyle yüzleşmesi, ciddi tehlikeler barındıran bir oyundur. Kutsal bir dans. Kendimizle karşı karşıya geldiğimizde, iki tanrısal enerji, çarpışan iki evrenizdir. Yüzleşmede gerektiği kadar saygı yoksa bir evren ötekini yok eder. (s.143 )


Buraya gelenlerle düşüp kalkmaktan çıkardığım sonuç; insanların gerçeklikten kaçmak, zorluklarını unutmak,  gevşemek için seksten herhangi bir uyuşturucu gibi yararlandıkları...Bütün uyuşturucular gibi, bu da zararlı ve yıkıcı. (s.161 )







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder