27 Kasım 2013 Çarşamba

Mürselin KURT - Adımdan Önce




Mürselin KURT, 1967 Muğla doğumlu. İşi nedeniyle 1992'den beri Ankara'da yaşayan yazarın ilk kitabı Adımdan Önce. İkinci kitabı ise; ''Akvaryumda Ölü Bir Balık'' 

Kitabı az önce bitirdim ama etkisinden kolay kurtulacak gibi değilim. Yıllar önce'' Angela'nın Külleri'ni'', daha sonra ''Onca Yoksulluk Varken'i'' okurken, Tanrım bu kadar yoksulluk olur mu? diye üzülmüş, kitapların etkisinde kalmıştım.

Mürselin Kurt'un ''Adımdan Önce''sini okurken de benzer duyguları yaşadım ve ''Bu kadar nefretle, sevgisizlikle çocuk mu büyütülür, yaşamlarında hiç mi birşey düzgün olmaz ?'' diye adeta isyan edesim geldi.

Muğla'nın bir köyünde sevgisiz, mutsuz ve acımasız bir anne ve babanın zor koşullarda var olmaya direnen iki kız çocuğunun romanı. İçiniz acıyacak, isyan edeceksiniz. 

Mürselin Kurt, sade, akıcı ama bir o kadar da çarpıcı yazmış.

Okumanızı tavsiye ediyorum...


******


Kitaptan Alıntılar :


Yaşama amacım yoktu, kendi kendimi boş yere umutlandırıp sonra yine yenilgiyle karşılaşmak istemiyordum. Herkesi terk ediyordum, çünkü aslında herkes beni terk ediyordu. Çevremdekilerden her geçen gün uzaklaşıyordum. gerçek dışı beklentilerle savrulup durduğumu anlamak yıllarımı aldı. Değersizlik duygularımı söküp atmam epey zor oldu. (s.66 )


Ne olur annem de böyle sarılsa bana, adımı şöyle ağız dolusu bir söylese. Gül'üm dediği gibi. Ama; söylemez kocaman kız oldum, daha annemim ağzından adımı bir kerecik olsun duymadım. (s.82 )


Köye, kışlık evimize göçer göçmez ablam bayram tatiline geliyor. Hemen ertesi gün onu Muğla'ya bayramlık almaya götürüyorlar.Ben de bayramlık istediğimi söylüyorum ama  annem, ''Sen küçüksün daha kapaksız!'' diyor, ''Buncağızım el içinde  hem, sen de git, sana da alınır!'' Beni anneanneme bırakıyorlar. Ağlıyorum. (s.94 )

Annelerin gözünde çocukların en yücesi hayatta olmayandır: Ölü çocuk eğer yaşamış olsaydı  bütün meziyetlere sahip olacaktı.Onun gözünde de öyleydi, bizim başarılarımız, ikizler için hayal ettiklerinin yanında sözü edilmeye bile değmeyecek kadar yetersiz, önemsizdi. Hatta bazen, beni, bilinçsizce geliştirdiği bu duyguyu haklı çıkarmak uğruna kurban ettiğini düşünüyorum. (s.118 )



3 yorum:

  1. Sanırım bir yazarın en mutlu an okurla bağ kurduğu an olsa gerek... Teşekkürler Okşan Aybaş, sevgiler, selamlar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Diğer kitaplaınızda buluşmak dileğiyle, Mürselin Kurt...
      Teşekkürler, selam ve sevgilerimle.

      Sil
    2. Heyecandan eksik yazmışım, "...bir yazarın en mutlu anlarından biri..." olacaktı. :)

      Sil