14 Ekim 2013 Pazartesi

Richard BACH - Martı Jonathan Livingston






Richard BACH, 1936 doğumlu, Amerikalı yazar. Kitapları kurgu ve hayal içerikli olup, yazarın yaşamından yararlanarak yazdığı, uzun yıllar Hava Kuvvetlerinde pilot olarak çalıştığı bilinmektedir. Martı da fabl hikayenin güzel bir örneği. Kitabın içeriğinin 10.000 sözcükten az olmasına rağmen kurgu ve kurgu dışı romanlar arasında uzunca bir süre en çok satanlardan oldu.

Kitabı okurken öncelikle bir martıya Jonathan Livingstone olarak  isim verilmesi ilginç geldi bana. Bir martı ne kadar anlatılabilir ki diye düşünürken, cevabımı da aldım okudukça!

Yazar kitabını '' İçimizde yaşayan gerçek martı Jonathan'lara...'' ithaf etmiş.


 Ben de Jonathan Livingston ruhunu taşıyan, diğer martılar gibi sadece yemek bulmak için değil, uçmak için, yeni şeyler öğrenmek için çabalayan herkese selam  ve sevgilerimi gönderiyorum...

******


Kitaptan Alıntılar :


Sahilin ve teknenin çok ötesinde. bir martı, Jonathan Livingston, tek başına uçuş çalışmaları yapıyordu. Yüz fite yükseldiğinde perdeli ayaklarını indiriyor, gagasını kaldırıyor ve ona acı veren bir kavisi oluşturabilmek için kanatlarını iyice geriyordu. Eğer bu kavisi oluşturabilirse daha yavaş uçabilecekti. Şimdi rüzgar hafifçe yüzünü yalıyordu. Hemen altındaki uçsuz bucaksız deniz neredeyse hareketini yitirmişti ve o sanki havada asılı kalmış gibi yavaşlamıştı. Bütün dikkatini toplayarak gözlerini kıstı, nefesini tuttu ve zorladı; bir... tek... biraz daha... hadi... yüksel... şimdi kavis...yoo hayır...Derken bütün tüyleri birbirine karıştı, hızı kesildi ve düştü. (s.11 )



'' Yaşamak için ne çok neden var! Balıkçı teknelerinin etrafında o rutin, sıkıcı dönüp dolaşmadan başka nedenler de var yaşamak için. Cehaletimizi kırabiliriz, becerilerimizi, yeteneklerimizi ve zekamızı kullanarak  kendimizi bulabilir, kendimiz olabiliriz. En önemlisi, özgür olabiliriz! Uçmayı öğrenebiliriz!'' (s.25 )



''Gitmek istediğin her yere, istediğin her zamana gidebilirsin,'' dedi yaşlı martı. '' Düşündüğüm her yere, her zaman gittim ben.'' Denize doğru baktı. ''İlginç. Mükemmelliği küçümseyen martılar yavaştır, hiçbir yere gidemezler. Mükemmele ulaşmak için uçanlar ise hızlıdır ve her yere gidebilirler. Unutma Jonathan, cennet bir zaman dilimi ya da bir mekan parçası değildir, çünkü zaman ve mekan kavramları anlamsızdır. Cennet...'' (s.60)










Hiç yorum yok:

Yorum Gönder