19 Ekim 2013 Cumartesi

Yiğit BENER - Heyulanın Dönüşü











Yiğit BENER, 1958 doğumlu. Heyulanın Dönüşü ile 2012 yılında 41.Orhan Kemal Roman Ödülü'nü almıştır. 


Yazarın Eksik Taşlar, Kırılma Noktası, Özgür Rosto ve Öteki Kabuslar adında romanları vardır.

12 Eylül döneminde ülkesini terk etmek zorunda kalıp, yaşamını kaybeden sonra dünyaya, kendi ülkesine dönen hayalet- heyulanın romanı.

 12 Eylül döneminde İstanbul Hukuk Fakültesinde okuyor, Vezneciler Kız Öğrenci Yurdunda kalıyordum. Eylemlerin yoğun zamanlarını okulda, yurtta bende yaşadım. Geceyarısı anonslarla uykumuzdan uyandırılıp, jandarmaların dolaplarımızı, kitaplarımızdan özel eşyalarımıza kadar herşeyi ne içinse(!) hallaç pamuğu gibi atıp darmadağın ettiğini,  nasıl unutabilirim. Neyse..anılara dalıp çok uzatmayayım.
Ben mağdur olmayıp, diplomasını alanlardandım. Bazı arkadaşlarımız  gibi ''heyyula'' da saklanmak, hatta yurtdışında yaşamak zorunda kalanlardanmış. Neyse ki dönebildi ''Heyula''. Hoşgeldi!
 

 
Heyula, döndükten sonra da yaşamı, ölümü, ekonomiyi, siyaseti, düzeni, çarpıklıkları sorguluyor. Huylu huyundan vaz geçer mi?


******


Kitaptan Alıntılar:


Kendimi yeniden unutturmak... Anonimliğe sığınmak... Nefes alıp kendime gelmek... Ola ki taze bir başlangıç... Madem öbür dünya başladığı gibi bir anda bitiverdi...Madem öbür dünya öncesine de dönemiyorum...Dolayısıyla madem geçmişimde bana yer yok... o zaman tek çare  belirsiz bir yarına kaçmak değil mi?.Göstergeleri tam sıfırlamak...Ulaşılamayan geçmişi tamamen geride bırakmak... (s.96 )


Tamamen sıfırdan başlamak diye bir şey yoktur.
Kıta, ülke, meslek, çevre, hatta toplumsal kimlik değiştirilse, dahası, öbür dünyaya bile gidilse  ya da oradan dönülse, insan geçmişini yanında değilse de içinde taşımaya devam eder.
Heyula, bu sıradan gerçeği unutarak sil baştan hayatını değiştirmeye kalkışanların akıbetinin hüsran olduğunu bilir. ( s.106 )

Uyum, elbette uyum! Madem devir değişti, madem öbür dünyayı boyladıktan on yıl sonra bir bakıma yeniden doğup buralara ancak dönebildim, bu durumda uyum sağlamak bana düşer... Hiç kuşkusuz! Hizaya girmeli, uygun adım yürümeli ve itaatkar olmalıyım... Başüstüne! Tüketim ve kara dayalı bu ayarı bozuk düzende herkes kendi açısından haklı... Anlayışlı olmalıyım. Kesinlikle! (s.132-133 )

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder